Yaşanan bu zorlu günlerde en büyük desteği görmemiz gereken biz, en büyük yarayı açan konumuna geldik. Kimse üzerine alınmasın fakat durum öyle gösteriyor ki birileri tarafından her taraftan olumsuzlanma çağrısı yaydırıldı. Uzun solukta yetiştirilen uyuyan hücreler kim bilir belki de henüz kış uykusundan uyanmadı/uyandırılmadı. Birinlerinin düğmeye bastığını herkes söylüyor fakat önlem alındığına dair yada yaşananları durgun bir zemine çekecek hiçkimse kalmadı.
Bu süreçte Alem-i İslam'ın kilit taşı olan türkiye ve üzerinde yaşayan millete büyük görevler düşüyor. Sanırım süreçle ilgili uykularından önce hergün sadece 5 dakika düşünmeleri, gerekli durumda artıları eksileri yazmaları ve büyük bir silkelenmeye ihtiyaçları var.
Olumsuzlamayla ilgili gecen haftaki yazımda da belirttiğimi yineliyorum. Bizim olumsuzluklardan çok olumlu kısımları görmeye ihtiyacımız var. Bugün Camia'nın da Hükümet'in de yaptığı/yapmakta olduğu olumlu-olumsuz birçok durum sözkonusudur. Fakat unutulmaması gereken bir husus şu ki müslümanlar olarak birbirimizin ayıbını-olumsuz yanlarını-kötü hal, söz ve davranışlarını örtmemiz gerekir.
Bediüzzaman'ın da ihlas risalelerinde ifade etmiştir. "Orada deniliyor ki: “Evet, mü’min kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır.
"...Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve ahirette aybını örter. Kişi, arkadaşına yardımcı olduğu müddetçe, Allahü teâlâ da onun yardımcısı olur.) [Müslim]"
Amacının ALLAH'ın rızasını kazanmak olarak ifade etmek kolay söz olsa gerek. Sanırım bunun faaliyete dökülmüş halinin adıdır kusur örtmek ve arabulucu olmak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder